Mitoloji, felsefe ve İslam geleneğinde eşsiz bir klasik: Sembolik Düşünme
İkon ve semboller, binlerce yıldır insanlığın serüvenine eşlik etmiş ve tüm kültürlerde farklı biçimlerde kullanılmıştır. Kavramsal düşünme, öğrenmeye ve tanımlamaya yardımcı olurken, sembolik düşünme yorumlamaya izin verir.
Yorumların çokluğu, bir ilkeye bağlı olmak kaydıyla, evrensele açılmanın yoludur. Sembol duyusalda olmasına rağmen, insanı duyarlılığın esaretinden kurtarır; bilgilendirilmiş gerçekliğin aşılması ve dönüştürülmesi yönünde işlev görür. Başka bir deyişle, simge özne yapan doğadır; öznelleşme sürecini besler.
Düşünme bir soyutlama, bir simgeleştirme işlevidir. İnsan, ‘sembolleştirme’ yeteneği ve becerisiyle diğer varlıklardan ayrılır; bu ayrım niteliksel bir ayrımdır. Bu tabiatı gereği insan, başka bir varlığa indirgenemeyecek şekilde özgül bir varoluş içindedir; tüm anlam ve alaka dünyasını semboller aracılığıyla kurar.
Metin Bobaroğlu’nun on beş yılı aşkın bir süreye yayılan yazıları, konuşma kayıtlarından derlemeler ve röportajlardan oluşan “Sembolik Düşünme” adlı kitabı 2012 yılında yayınlandı ve Aydınlanma Sorunu ve Kıymetler adlı kitabının genişletilmiş ve gözden geçirilmiş 2. baskısı yayınlandı. 2014 yılında Anadolu Aydınlanma Vakfı Yayınları tarafından yayımlanmıştır.
Modern dünyadaki simgeler
Peki semboller ve sembolik düşünme günümüzün çağdaş dünyasında bize ne gibi olanaklar sunuyor? Dünyanın, doğanın ve insanın gizemli iç dünyasına yolculukta sembolleri deşifre etmek bize hangi kapıları açacak? Dahası, simgesel düşünme bizi nasıl hayatımızın öznesi yapar?
Sayfa: 208
Olağandışı fikir biçimleri
Düşünür Metin Bobaroğlu, Simgesel Düşünme adlı kitabında bizi alışılmadık bir niyet biçimiyle tanıştırıyor. Mitoloji, ideoloji ve tasavvuf ile örülmüş bu zengin kitapta, Hermes’ten başlayarak İslam geleneğine kadar uzun bir zaman diliminde izini sürdüğü tarihsel süreç, birçok kadim coğrafyayı ziyaret ederek Anadolu’nun derinliklerine iner. Sembolik Düşünme kendini keşfetmek isteyen herkes için eşsiz bir klasik.
Derinleşen ve gelişen bir gelenek
Metin Bobaroğlu, on beş yılı aşkın yazı ve konuşmalarından derlediği Sembolik Düşünme’de, sembollere kişinin kültürel yapısı, yaşam tecrübesi, bilgisi, algı düzeyi ve manevi eğilimlerine göre bir anlam yüklendiğini ve sembolik dilin bir tarih boyunca giderek gelişen ve derinleşen bir biçim. Geleneğin rahmeti olarak da tanımlanabileceğini söyler.
Kitap sayfası için link: